Tarihte Gömlek
Bilal Aksoy
19 Nisan 2020
Vücudun üst kısmına giyilen yakalı yarım ya da tam kollu giysi. İlk Çağda Asya toplulukları ten üzerine koyun postundan yapılma giysi giyiyorlardı. Orhon Yazıtlarında ‘koyun’a kon denilmiş. Buna karşılık, Yusuf Has Hacib, “Kutadgu Bilig”de ‘koyun’ yerine “ķoy” sözcüğünü kullanmış. Bugün de Kazaklar, Kırgızlar, Uygurlar ve Özbekler ‘koyun’a koy demektedirler. Türkmenler ve Azeriler ise goyun diye ifade etmektedir.
Kaşgarlı Mahmud, ‘koyun’ karşılığında “koy”, ‘gömlek’ karşılığında ise “könğlek” demektedir. Kaşgarlı’da ‘gönül, yürek’ karşılığında “könğül” sözünü görmekteyiz. Bu açıdan, bir kısım dil bilimciler, könğlek (=gömlek) sözünü könğül (=gönül) ile ilişkilendirmektedir. Kimileri de gömlek sözünü gön sözcüğüne bağlamaktadır. Kaşgarlı ‘at derisi’ni kön diye belirtmiştir. Oysa, gön adının ‘goyun’ (=koyun) sözünden dönüştüğünü sanıyorum.
Gömlek sözü Anadolu’da yaygın olarak köynek şekliyle telaffuz edilmektedir. Malatya, Sivas, Maraş, Van, Erzurum, Kırşehir, Afyon ve Adana dolaylarında köynek; Kars ve Bayburt’un kimi yerlerinde köyneyh, Antep yöresinde kövnek, Sivas’ın Gemerek ilçesi havalisinde koynek şekliyle dile getirilmektedir. Köynek sözünün aslı da bana göre ‘koynek’tir. Zamanla köynek şekline dönüşmüş olmalıdır.
Türkmence köynek, Azerice köynäk, Kazakça köylek, Kırgızca köynök, Uygurca köynäk ve Özbekçe köyläk sözlerini ‘gömlek’ karşılığında dile getiriyorlardı. XVI. yüzyıl şair ve tarihçilerinden Hadîdî mahlasıyla tanınan bir Osmanlı aydınının dizelerinde “Havası mu’tedil kışlağ idi o/Suyu vü ateşi vü koynusı bol” açıklamasıyla karşılaşılmaktadır. Hadîdî’nin “koynusı” dediği ‘koyun’dan başkası değildir.
Bu nedenle, gömlek sözünün aslının Anadolu Oğuz boylarında ya da Türkmenlerinde özgün şekliyle koynek diye ifade edildiği, zamanla köynek şekline dönüştüğünü belirlemekteyim. Gömlek sözünün etimolojisini yaparken de Kaşgarlı’ya bakarak yanılmamak gerekir. Gömlek sözünü Kaşgarlı Mahmud’un sözlüğündeki könğlek kelimesine bağlamak ve bu sözü de ‘gönülü örten’ diye açıklamanın doğru bir belirleme olmadığı kanısındayım. Bana öyle geliyor ki, könğlek şekli koynek ya da köynek’in Oğuzlarca telaffuz ediliş şeklidir.
Eski Türkler, at sırtında sefere çıkarken altlarına at derisinden yapılma bir giysi giyiyorlardı. Bugün buna Batıdan alınma pantolon diyoruz. Üstlerine ise koyun derisinden yapılma ve ten üzerine koynek giyiyorlardı. Bu giysi soğuk iklimde kendilerini sıcak tutuyordu. Bence, günümüzde kullanılan gömlek sözü o zamanki koynek sözünden kaynaklanmıştır.
Eski Yunanlılar ten üzerine endima adını verdikleri hafif sayılan gömlekler giyiyorlardı. Günümüzde Yunanlılar gömleğe poukamiso diyorlar. Poukamiso sözü, Arapçadaki qamis (=gömlek) kelimesiyle ilişkilidir. Romalılar ise Yunanlıların gömleklerine benzer gömlekler kullandılar ve buna tunica dediler. Tunica’ları Romalı kadın ve erkekler giyiyordu. Bugün tunik diye bildiğimiz dar üst giysileri, yaygın olarak kadınlar giymektedir. Son zamanlarda tunik modası eski yaygınlığını yitirdi.
Anadolu’da bir zamanlar pamuklu mintanlar gömlek olarak biliniyordu. Bugün kullandığımız devrik yakalı gömlekler mintanın yerini aldı. Buna uzunca bir süre Frenk Gömleği denildi. Fransızlar bu gömleğe chemise (şömiz) diyorlar. Hintçe qamiza, İtalyanca camicia, Rumence cămmaşă, Maltaca qmis, Arnavutça këmişë, İspanyolca ve Katalanca camisa, Arapça qamis kelimeleri ‘gömlek’ karşılığında kullanılmıştır.
Arapça gamus, qamis ve camus sözleri ‘manda’ karşılığındadır. Farsça gamuş, yine aynı dildeki gavmiş sözüne bağlanmaktadır. Türkçede buna manda, camız ve kömüş denilmiştir. Kürtçede ‘manda’ karşılığında hem gamêş hem de camûs sözü kullanılmaktadır. Buna karşılık, Tacikçe gavmeş sözü de aynı karşılıkta ifade edilmektedir. Türkmencedeki gāvmiş ile Azericedeki camış sözleri İran Dillerinden alınmadır.
Batı Dillerinin bir kısmında ‘gömlek’ karşılığında görülen camisa, chemise ve këmişë gibi sözlerle İran coğrafyasında ‘manda’ karşılığında görülen gamuş, gamêş ve camış kelimelerinin birbiriyle ilişkili olduğu kanısındayım. Bana öyle geliyor ki, gamuş/camus (=manda) derisinden İlk ve Orta Çağda üst giysiler yapıldığından, Hintçe qamiza (=gömlek) ve diğer İrani Dillerdeki benzer sözler Batı Dünyasına da intikal etmiştir.
Gömlek üzerine yaptığım bu etimolojik çözümlemelerden sonra, gömleğin aynı zamanda ideolojiler için de bir simge olarak kullanıldığını görmekteyim. Söz gelimi, İtalyan özgürlük savaşçısı Giuseppe Garibaldi (1807-1882) ve oğlu Ricciotti kırmızı gömlek giydiklerinden, bunlara bağlı gönüllü birlikler Kızıl Gömlekliler ya da Kırmızı Gömlekliler olarak anılmıştır. Hitler 1925’te ilk kez kahverengi bir gömlek giydiğinde, yakın çevresi bunun bir üniforma olmasını istemiştir. Sonraları partisinin mensupları Braun (=kahverengi) ad ya da soy adını almışlar. Bilindiği üzere, Hitler’in eşinin adı Eva Braun idi. Kendisine bağlı hücum kıtaları da bu adı almıştır. Bir başka adlandırmayla kahverengi gömlekliler denilmiştir Hitlercilere.
1932-1938 yılları arasında Brezilya’da faşist karakterli İntegralist Parti üyelerine ‘Yeşil Gömlekliler’ denilmiştir. Romanya’da “Demir Muhafızları” denilen güruh da yeşil gömlek giydiklerinden onlara da Yeşil Gömlekliler denilmiştir. Aynı zaman sürecinde İtalya’da Benito Musolini ile eski savaşçı arkadaşları Fascio di combattimento adı verilen bir teşkilat kurmuşlardı. Bu faşist örgütün mensupları altta gri pantolon, üstte kara gömlek giydiğinden İtalyan faşistleri Kara Gömlekliler diye adlandırılmıştır.