Tarihte Afyon Kentinin Adı
İç Anadolu’da bir kent adı. Bir zamanlar Karahisar–ı Sahip ve Karahisar-ı Garbî adlarıyla da biliniyordu. Tarihte bir süre bu yörede beylik kuran ve 1288 yılında Moğollara karşı direndiği iddia edilen, Sahip Ata Fahreddin Ali Bey’in adına izafeten Karahisar–ı Sahip denilmiş; Osmanlının son dönemine kadar bu adla anılmıştır. Karahisar adındaki kara sözcüğü buradaki hisarın (kalenin) koyu renkli görünüşündendir. İslam Ansiklopedisi (MEB), Küçük Asya’da 12 ayrı Karahisar adlı yerleşim yerinin bulunduğunu açıklamaktadır. Bkz. İslam Ansiklopedisi (MEB), C.6, Karahisar md. Karahisar maddesinin yazarı rahmetli Ord.Prof.Dr.Besim Darkot Bey, söz konusu on iki ayrı Karahisar‘ı bu maddede açıklamaktadır. Bu konuda yaptığım incelemeler sonucu belirlediklerime göre, on bir köyün yanı sıra, Niğde ile Kayseri arasındaki Yeşilhisar ilçesinin eski adı olan Develikarahisar, Giresun’a bağlı Şebinkarahisar ve bugün Afyon adıyla bildiğimiz Afyon karahisar olmak üzere on dört yerleşim yeri bulunmaktadır. Bizanslılar devrinde bir ara Nikopolis adını da taşıyan bugünkü Afyonkarahisar’a bir zamanlar Karahisar–ı Devle adı verilmiştir. XVII. yy. Fransız gezgini Jean Baptiste Tavernier (1605-1689), Afyon kentini Aphiom Carasar olarak belirtmiştir. Sonraları Avrupalı yazarlarca kısaca Afiun denmiştir. Afyon adı bu yörede haşhaş yetiştiriciliğine dayanmaktadır. Eski Yunanca opion, ‘bitki özü, bitki suyu, bitki salgısı’ karşılığındaydı. Latincede opium olarak bilinen bu sözcük, Arapçaya intikal ederek bu dilde afyon biçimine dönüşmüştür ki, haşhaşın öz suyunu ifade etmektedir. Belirlediğim kadarıyla Sumerliler afyonu biliyorlardı ve gil adını vermişlerdi. Kürtçede ‘darı’ karşılığında telaffuz edilen gılgıl/gilgil ile Artvin yöresinde ‘mısır tanesi’ karşılığında bilinen gilgil sözcüğünün Sumer köken li olduğu sonucuna varıyorum. Bizanslılarca Nikopolis adıyla da anıldığı kaydedilen günümüzün Afyonkarahisar’ı çok önceleri Acroenos /Akroenos /Akreones ve Akronium adlarıyla bilinen bir kentti. Frigyalılar bu kente Sneda adını vermişlerdi. Akroenos benzeri adlardaki akro ön eki ‘dağ yükseltisi’ni ifade etmektedir.
Bilal Aksoy
5 Haziran 1992