Sincan Adının Kökeni

22 Eylül 2020

    Ankara’nın ilçesi. Burası bir zamanlar Sincan Köy adıyla da kayıtlı görülüyordu. Kimi kaynaklarda, XVII. yüzyıl Osmanlı kayıtlarında da Sincan Köy adının var olduğu öne sürülmüştür. Bu kasabada 1956 yılında belediye kuruldu. Sincan, cumhuriyetin ilk yıllarında 28 hanelik küçük bir köy olarak biliniyordu. Sincan adı, Osmanlı salnamelerinde veya arşiv belgelerinde Sincan adıyla nakledilmiştir. Adı geçen yerleşim yeri, Sincanlı veya Sincanlu denilen “Yörükkan Taifesi”nin adıyla ilişkili varsayılmıştır. Bu nedenle, Osmanlı belgelerinde Ankara çevresinde bulunduğu açıklanan bahse konu oymağın Kirmastı’da da varlığından söz edilmiştir. Kirmastı, Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinin değiştirilmeden önceki adı olarak ünlenmişti. Bu ilçeye bağlı Sincansarnıç köyü Sincanlı oymağıyla Sincan yer adının ilişkisini destekler niteliktedir. Bununla birlikte, söz konusu oymağın adının Sincan veya Sincar denilen bir yer adından kaynaklanmış olduğu görüşündeyim.

   Günümüzde Ankara’nın bir ilçesi statüsünde yer alan Sincan hakkında aktarımlarda bulunan Ernest Mamboury, Sincan’ın önceleri Katolik Ermeni köyü olduğunu  öne sürmektedir. Mamboury, çok önceleri burada yaşayan Saint Jean’a ithaf edilen çeşmeden dolayı Sincan adını aldığını nakletmektedir. 1902 (H.1320) yılına ait olan Devlet Salnamesinde ve Seyyah Kantemir’in “Vilayetimiz Ankara” adıyla bilinen kitabında Sincan köy, sehven “Sıçan Köy” şeklinde yazılmıştır. 

   1857 (H.1273) yılında Karahisar-ı Sahip’e/Afyon’a bağlı Sincanlı ilçesi de sehven Sıçanlı olarak kaydedilmiştir. Sivas’ın Divriği, Hatay’ın Dörtyol, Çorum’un Alaca ve Ağrı’nın Tutak ilçelerine bağlı Sincan adlı köylerin yanı sıra Trabzon’un Arsin ilçesine bağlı Sincancami ve Sincanmesahor köyleri bulunmaktadır. Küçük Asya coğrafyasındaki kimi Sincan adları genellikle Kürtçe sınc/sinc (=çalı) sözcüğüne yer bildiren  –an son ekinin eklenmesiyle oluşmuş olabilir. Bir olasılıkla bir kısım yerleşim yerlerindeki Sincan adı, Ermenice sin (=ıssız/tenha yer) ve –agan/akan (=çukur) sözcüklerinden oluşmuş olabilir. Hâlbuki Ankara’ya bağlı Sincan ilçesi XVI. yüzyılın başlarına dair Osmanlı belgelerinde Sincar adıyla kayıtlıdır. Bkz. “438 numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri (937/1530)-I” Ankara 1993, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yn, tıpkıbasım, sol sütun/11. sıradaki yerleşim yeri. Meyilli bir arazide kurulu oluşu nedeniyle Kürtçe sing (=göğüs, meyilli arazi) ve yer bildiren –ar ekiyle oluşarak Singar dedildiği, Sing-an (sing yeri/meyilli yer) şeklinin de Singar ile aynı karşılıkta ifade edildiği anlaşılmaktadır. Singar adının sonraları Sincar ve Sincan diye telaffuz edildiği sonucuna varmaktayım. 1787 yılına dair bir Ankara Şer’iyye Sicilinde Bâcı nahiyesine bağlı Sin köyünden söz edilmektedir. Sin şekliyle kaydedilen yerin bugünkü Sincan olduğu sonucuna varmaktayım (bkz. Ankara Şer’iyye Sicili 176/333). Irak’ın kuzeyindeki Sincar yöresi Antik Çağda Singara adıyla anılmıştır.  Singara adı, sing (=göğüs, sine, meyilli arazi, dağ yamacı, dağ sırtı)  ve yer bildiren –ara son ekinden oluşmuş olmalıdır. Ünlü Selçuklu hükümdarı Sultan Sencer burada doğduğundan Sincar adını almış, zamanla tarihçiler bu adı Sencer şeklinde aktarmışlardır.

    Afyon’un Sincanlı ilçesini bu arada anmak gerekir. Önceki yıllara kadar Sinanpaşa adını taşıyan bu ilçeye, yakın zamanlarda Sincanlı adının verilmesinin nedeni, Osmanlılar döneminde Karahisar-ı Sahip’e bağlı Sencanlu/Sincanlı kazasının var oluşundandır. Osmanlı yönetimi birçok Türkmen ve Yörük aşiretleri gibi Sincanlı aşiretini de bulundukları yerlerdeki yerleşik halka zarar verdiklerinden dolayı, değişik bölge ve yörelerde iskâna tabi tutmuştur. Öte yanda, Çin’deki Uygur Özerk Bölgesinin adı olan ve Türkçede Sincan şeklinde kullanılan yer adı ise, Çince şing-can (<Xin Jiang: ‘yeni toprak’) ya da Sin-kiang (=tarım vadisi) sözleriyle ilişkilidir. Çin’in bu bölgesi 18 Kasım 1884 tarihinde 19. eyalet olarak düzenlenmiş ve Şin-Cang adıyla Çin İmparatorluğuna bağlanmıştır. Bu dönem, Mançu denilen halkın Çin yönetimine egemen oldukları bir dönemdi. Böylece, Mançu yönetimi Çin’de 1911 yılına kadar devam etti. Aynı yıl Mançu hanedanlığı yıkılarak cumhuriyet yönetimine geçildi.